0
Saate bakmaksızın kapısını çalabileceği bir dostu olmalı insanın...          “Nereden çıktın bu vakitte” dememeli,          Bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında;          Gözünün dilini bilmeli, dinlemeli, sormadan, söylemeden anlamalı...          Arka bahçede varlığını sezdirmeden,
Saate bakmaksızın kapısını çalabileceği bir dostu olmalı insanın...
         “Nereden çıktın bu vakitte” dememeli,
         Bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında;
         Gözünün dilini bilmeli, dinlemeli, sormadan, söylemeden anlamalı...
         Arka bahçede varlığını sezdirmeden,
         Mütemadiyen dikilen vefalı bir ağaç gibi köklenmeli hayatında;
         Sen her daim onun orada olduğunu hissetmelisin
         İhtiyaç duyduğunda gidip müşfik gövdesine yaslanabilmeli,
         Kovuklarına saklanabilmelisin.
         Kucaklamalı seni güvenli kollarıyla,
         Dalları bitkin başına omuz,
         Yaprakları kanayan ruhuna merhem olmalı...
         En mahrem sırlarını verebilmeli,
         En derin yaralarını açıp gösterebilmelisin.
         Gölgesinde serinlemelisin sorgusuz sualsiz.
         Onca dalkavuk arasında bir tek o,
         Sözünü eğip bükmeden söylemeli,
         Yanlış anlaşılmayacağını bilmeli.
         Alkışlandığında değil sadece,
         Asıl yuhalandığında da yanında durup koluna girebilmeli.
         Övmeli âlem içinde, baş başayken sövmeli.
         Ve sen, öyle güvenmelisin ki ona övdüğünde de sövdüğünde de
         Bunun iyilikten olduğunu bilmelisin.
         Teklifsiz kefili olmalı hatalarının,
         Günahlarının yegâne sahibi.
         Seni senden iyi bilen, sana senden çok güvenen bir sırdaş,
         Göz bebekleri bulutlandığında, fırtınayı sezebilmelisin.
         Ve sen ağladığında onun gözlerinden gelmeli yaş...
         Yıllarca aynı ip üstünde çalışmış,
         İki trapezci gibi güvenle kenetlenmeli elleri...
         Parkurun bütün zorluklarına rağmen,
         "Dostluğumuzu koruyabildik,
         Acıları birlikte göğüsledik ya
         Yenildik sayılmayız" diyebilmeli...
         Issızlığın, yalnızlığın en koyulaştığı anda,
         Küçücük bir kâğıda yazdığımız
         Kısa ama ümitvarî bir yazıyı
         Yüreğe benzer bir taşa bağlayıp
         Birbirimizin camından içeri atabilmeliyiz.
         "Bunu da aşacağız! Bir Dost"

Yorum Gönder

 
Top